Avşar: Cumhur ittifakı, devlet aklının milli izdüşümüdür

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

ANKARA – BHA

Prof. Dr. Zakir Avşar, “Cumhur İttifakı, iki siyasi parti arasındaki geçici bir seçim işbirliği değil; devletin bekası ve milletin iradesi arasındaki tarihsel bağın çağdaş biçimidir. Bu ittifak, Türk siyasal kültürünün köklü damarlarından biri olan milliyetçilik ile muhafazakârlığın doğal birlikteliğini kurumsallaştırmıştır” dedi.

“Cumhur İttifakı, milli istikrarın kurumsal formudur”

Avşar, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin sadece yürütme biçiminde bir değişim olmadığını, aynı zamanda “milli ve yerli değerlerin siyasal sistemde kurumsallaşması” anlamına geldiğini belirterek, Cumhur İttifakı’nın bu sistemin istikrar zeminini oluşturduğunu ifade etti.

“Cumhur İttifakı, siyasal mühendislik ürünü değil, devlet aklının milletle yeniden bütünleşmesidir” diyen Prof. Dr. Zakir Avşar, ittifakın doğuşunun 2016’daki FETÖ darbe girişimi sonrasında devletin bütünlüğüne ve milletin varlığına yönelik tehditlere karşı verilen ortak mücadelenin ürünü olduğunu söyledi.

AK Parti’de “Kütüphane Sohbetleri” Ömer Çelik’le başlıyor

“Milliyetçilik ve muhafazakârlık, kurumsal sinerjiye dönüştü”

Prof. Dr. Avşar, Cumhur İttifakı’nın fikrî derinliğinin Türk siyasal kültüründeki milliyetçi ve muhafazakâr geleneklerin birleşiminden doğduğunu vurguladı. Milliyetçiliğin devletin güvenliği ve sürekliliğini, muhafazakârlığın ise kültürel devamlılığı temsil ettiğini belirten Avşar, “Bu iki ideolojik damar, Cumhur İttifakı çatısı altında kurumsal bir sinerjiye dönüşmüştür. İttifak, toplumsal merkezdeki geniş kitlelerin hassasiyetlerini siyasete taşımış, temsil boşluğunu ortadan kaldırmıştır” değerlendirmesinde bulundu.

“Cumhur İttifakı, devletin yeniden milletleşmesini sağlamıştır”

Kamu yönetiminde klasik bürokratik anlayışın yerini “milli rasyonalizm”in aldığını belirten Prof. Dr. Zakir Avşar, bu dönüşümün devlet kurumlarını millete hizmet eden, stratejik hedeflere odaklı yapılara dönüştürdüğünü ifade etti. “Cumhur İttifakı, devletin yeniden milletleşmesi sürecine kurumsal zemin kazandırmıştır” diyen Avşar, bu yaklaşımın dış politika ve güvenlik alanlarında da kendini gösterdiğini kaydetti.

“Bağımsızlık eksenli dış politika”

Cumhur İttifakı’nın Türkiye’yi uluslararası sistemde kendi eksenini belirleyen bir güç haline getirdiğini söyleyen Prof. Dr. Avşar, ittifakın dış politikada “Batı’ya bağımlı güvenlik paradigması” yerine bağımsızlık eksenli bir anlayışı benimsediğini belirtti.

“Suriye’den Karabağ’a, Libya’dan Doğu Akdeniz’e kadar atılan adımlar, Türkiye’nin stratejik özerkliğini güçlendirmiştir. Bu, hükümet politikası olmanın ötesinde, millet iradesinin dış politikadaki yansımasıdır” ifadelerini kullandı.

“Kalkınmacı devlet felsefesinin pratiği”

Cumhur İttifakı’nın başarısının sadece ideolojik dayanışmadan ibaret olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Zakir Avşar, ittifakın ekonomik bağımsızlık ve milli irade arasındaki ilişkiyi güçlendirdiğini söyledi. “Bu dönem, siyasal istikrar ile kalkınma arasındaki korelasyonu somut biçimde ortaya koymuştur. Cumhur İttifakı, aynı zamanda kalkınmacı bir devlet felsefesinin pratiğe yansımasıdır” dedi.

“Cumhur İttifakı, bir medeniyet yürüyüşüdür”

Son olarak Avşar, Cumhur İttifakı’nın sadece bir siyasi işbirliği değil, Türkiye’nin 21. yüzyıldaki medeniyet yürüyüşünün siyasal çerçevesi olduğunu vurguladı.

“Cumhur İttifakı, devletin varlık felsefesiyle milletin iradesini buluşturan bir modeldir. Bu yapı, seçim dönemleriyle sınırlı bir pragmatizm değil, Türkiye’nin kendi modernleşme rotasını yeniden tanımlayan tarihsel bir iradedir” diyen Prof. Dr. Zakir Avşar, ittifakı “devlet aklının milli izdüşümü” olarak tanımladı.

Prof. Dr. Zakir Avşar: “Cumhur İttifakı, Türkiye’yi sadece bölgesel bir güç değil, küresel denklemde akıl ve vicdan sahibi bir aktör haline getiren tarihsel iradenin adıdır.”

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir